2
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1160
Okunma

yüreğimde kuraklık/vaha
ve susuz kaldı deltalar ki
dağıttı saçlarını
dağıldı kelimeleri kara
yelin
siyah yelesiyle/yüzüne yerin...
ordasın
kabul içimde..
dengem bozuluyor ağır geliyor bir yanım diğer yarımıma
izliyorum devrilişimi acı bir gürültü ile
tümsek aynadan yansıyan pencerenin ışığı ile
ve bilki sevgili;
dokunurken kirpiğine ucundaki parmak benim
ellerin/ellerim
saç/tutam ve kokun
hepsi ama hepsi benim lakin yok böylede başlayamaz var etmek kendini
hece hece kelimelerde ki
kendime ölümün herhangi bir biçimin seçip,
yuvarlamalıyım devrilmiş cümleleri dilimde
(yüzlerce kez sana yazdığım harflerle yüzleştim anlaşmak adına kendimizle)
ve sevgili,
keşfettiğimiz hayalet şehirler
rüzgar
bulut
ve damla
ve savrulan
ve dağılan/saçların gibi her şey
antik sevda yıkıntıları üstüne kurulan
mahcup uyanılan sabahların ilk busesi gibi ki
omuzlarımdaki o iz/apolet/mühür ağrısı şimdi
sus bana/es bana
bir nota aralığında ve ısıt beni ayazınla ve yak
derinlerimdeki yangın bir bedeni ateş topuna çeviriyor
yüreğime çarpıyor kelebekler intihar tadında
ya da gece lambasına düşüyor ölü bedenleri
tren yolları
otobüs camları
kara bir gökyüzü/grilik
dağlarımın sis tutmuş tepelerinden yamaçlarımı kaplıyor
ve bu halet günlerimin içinde/kalbim işte...
ağır geliyor/devriliyor bedenim alkışsız seyircilerin önüne
dizlerimi ve gözlerimi çekiyorum karnıma kadar
nabzımı nabzına dayayıp, alt dudağında açılmış sesi kapatıyorum
duruyor zaman ki
terk ettin beni ve çekip gittin
bilmediğim yerlere
çekip gittin
ve gelmedin yüreğim
gelmedin...
üzerime çöktü krallığım
darma dağınık balkon
çokça boş bardaklar ve izmaritler içlerine sığınmış nefesler
tutuşan odunlar
yanan kömürler
yarı açık pencerelerden hava alan ev
merdiven altı yalnızlık ve üstü oyalanmak
şüpheli bakışlarla takip etmek sokak aralığından gölgeleri/his
kemirilen tırnak
susan/uyuyan ve susayan bir yüz
şiddet
yüreğim...
ruhumun peşindeki bedevi
yüreğimin içindeki ilahi
kutsal saydığım her şey
ve sen...
anlamıyordun
sadece
anlayamıyordun..
olmakta olanı
ilk defa..
(...)