Arkadaşlar yeni bir ortak şiir çalışmasına ne dersiniz?

Şekil 7+7 ve serbest beyitler olacak, yani her beyit kendi arasında kafiyeli. Mübalağa sanatı uygulanacak. Konumuz ayrılık olsun, ayrılıktan dolayı, kavuşmak için yaşanması imkânsız duygularınız yer alsın. Konu dışına taşan, mübalağa sanatını içermeyen, kafiyeleri hatalı olan paylaşımlarınızı almayacağım.

Mübalağa (Abartma): Bir özelliğin ya da durumun olduğundan daha çok gösterilmesidir.
Abartmanın oluşması için, söz konusu özelliğin, mantığın sınırlarını zorlayacak biçimde büyütülmesi veya küçültülmesi gerekir. Böylece mecaz da oluşur.

Birkaç örnek:
"Derdimi döksem ben Karadeniz’e
Kırım sahillerini sel tufan alır."

"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ"

"Ölüm indirmede gökler ölü püskürmede yer




Sen gittin ya yanımdan dağlar yandı ahından
Geceler güne küstü ayrıldı sabahından………………………..Afet kırat

Sen sandığım her turna uğramadan savuştu
Bir sen dönmedin bana, kaç dağ dağa kavuştu...............Ahmet çıtak

Ağlamaktan gözlerim ateşten nara düştü
Sen orada ben burda yüreğe yara düştü.........................Numann

Dünyayı güğüm edip kaynatsam fokur fokur
Arzular gönül koyup içinden harf harf okur........................Yoksul

Sevdanın çöllerinde tozu dumana kattım
Serabına hasrettim onda da göze battım.......................Numann

Hasretin ataşıyla, yüzlerce dağ erittim
Şirinin Ferhat’ıyım,ölümüne direttim…................... ZARALIEREN

Sensiz bütün tamların bir tarafı hep yarım
Her ne sensiz yaşansa, yaşanmamış sayarım……………Yavuz Selim Toprak

Sen gittin ya renklere darıldım simsiyahım
Ne geceyim ne gündüz olmaz olsun sabahım……………… Asude Vuslat

Çekip gittin ya ansız alaz göğe dayandı
Döküldü sitareler güneş aşkınla yandı.................Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ

Yokluğunda uykuya, yemeğe, suya küstüm
İnan ki ağlamaktan her gün ıslaktı üstüm……………….Çetiner 07

Karınca ordusunda gönüllü nefer misin?
Şu dev gibi sevdama sava mı  sefer misin?.....................Numann

Mikroskopun camından görüyorum ben seni
Ey sevgili büyüktün niçin terk ettin beni……………………….Orfeo

Hokkasın şu beynimde diviti saplı duran
Aşkın aşkımda gurbet, daim hesaplı duran………………….Yoksul

Yıllarca ben ardından bulutları ağlattım
Dünyayı sele verdim gözyaşımı çağlattım…………………..Numann

Ben alıştım dedikçe tersine döndü devran
Gün geceyi yalanlar içimde kaynar niran…………………Mustafa Doğan

Farkı yok bedenimin kutuptaki buzuldan
Güneşine muhtacım kurtar beni bu zuldan……………….Numann

Savurdum o külleri uzayda Kafdağı’na
Özgürce salınıyor dönüşü yok bağına………….  Seher_Yeli S.ZerrinAktaş

Ne yapsam yenemedim ayrılığın devini
Okyanuslar söndürmez gönlümün alevini.............Telkök

Zamandır uzadıkça her günüm asır oldu
Yamandır sevda dostlar sevdikçe kusur oldu.............Telkök

İçimden sen giderken, çatlıyordu cehennem,
Gök ağlıyor aksiyle, dağ gibiydi can annem...............Hayşah

Firakın üzerinden onca kıyamet geçti
Kutuba bahar geldi buzul kızıl gül açtı..............Telkök

Aşkı kuşa döndürdün gönlüm yedi bitirdi
gül açarken seraplar kavruldu çöle döndü.......Glenay

Bulutlar renk değişti döküldü ince ince
Kainat boyun büktü ağladı sen gidince............Ayşe Kadıoğlu Yıldız

Gözyaşım sel olmadan denizler taşar mıydı
Boğuldum yokluğunda kalp aşksız yaşar mıydı?..........Zeynep Özdemir

Gittiğin günden beri doğmuyor güneş bile
Peşine düşmüş aşkın yanıyor bile bile........Zeynep Özdemir

Şiirleri devirdim kaf dağının narına
Kordan nehirler oldu, anka yandı harına......... gülsen Tunçkal

Bilsen nasıl da tenha sensiz kalan bu şehir,
Aldığım her nefes gam, sustuğum her an zehir... … Yusuf Mescioğlu – bahçıvan

Dizlerde derman yoktu ben gölgene yaslandım
Susuz bir çelik gibi sensiz kalıp paslandım... ......... Yazgı 24

Bir zamanlar bu dağda çakal kovan aslandım
Delikli demir çıktı ürktüm, sindim, puslandım... ......... Yazgı 24

İki dağ arasında yankı olup seslendim
Firak sol yana düştü göz yaşıyla beslendim......... Yazgı 24

Gidersen yıkılırım sis çöker iner perde
Ben tufan olmaz mıyım senin gittiğin yerde .........Kadir Yıldız

İflâh olmadım işte sensiz kan kusuyorum
Gönlüm haykır dese de inatla susuyorum.........Halek

Kızıl kıyamet koptu solum sol değil artık
Gönül pusulam saptı yolum yol değil artık.........Halek

Nasılsa geleceksin karşıma hesap günü
Anlayacaksın beni aşksız öldürdüğünü..........Halek

Sensizlik girdabında senin ile boğuldum
Ben senin ile vardım sensiz hiçim yok oldum..............Senin uğruna

Çekip gittin koynuna güneşi de aldın ya
hem beni hem dünyayı karanlığa saldın ya........... Frezya

HAKKI anmak adına dağı bile delerim
Aşkımı elek yapıp ince ince elerim.............. Ummueytem

Ayrılık ateşinden kalbe kıvılcım düştü,
Cehennem oldu başa zebaniler üşüştü………00Meftun00

İçim kazan kaynıyor fokurtuyor yüreğim
Kaf dağından kar taşır söndürmeye küreğim……. Numan

Yazılan herbir şiir dağından işçilikti
Mısralar kozmopolit değişik kişilikti…….. Ummueytem

Nefesimle eritsem buz bağlayan yolları;
Gurbet beni bırakmaz çok kuvvetli kolları...........İsmail Süklüm

Hicranımın tahtını ayrılıkla kapladın
Hasret başlı yılanı vuslatıma sapladın......... Yasemen Akyürek

Ben güneştim ya sana, sen gittiğin gün söndüm
Sen huzurdun ya bana, ben bittiği gün öldüm......................... Adnan Bilgiç



Arkadaşlar ilginiz ve katılımlarınız için çok teşekkür ederim. Hece şiiri sadece kafiye durak ve hece sayısıyla yazılınca şiir olmaz, edebi sanatları da kullanmak gerekir. Bu gün şiire en çok yakışan sanatlardan birisi MÜBALAĞA sanatını işledik, bir dahaki sefere İNTAK VE TEŞHİS sanatına örnekler vereceğiz, bu sefer hazırlıklı olun diye söylüyorum.