Aşkla kabuk bağlayan, gönül yaralarına
Neşter üstüne neşter, vurdu isem kime ne?
Çilekeş şiirlerin, satır aralarına
Onca olmadık hayal, kurdu isem kime ne?

İspiyoncu bir telve, yapışınca fincana
Tek kelamlık umudu, değişirdim bin cana
Umudumu fallara, bağlayıp usulcana
Kırk yıl sürecek hatrı, içti isem kime ne?

Hekimler çare bilmez, uğraşma hekimlikle
Ne hekim ol gel bana, ne de başka kimlikle
Saçının tellerinden, işlediğim ilmikle
Bükük kalan boynumu, sardı isem kime ne?

Yarım uykularımın, nedenini hiç sorma
Gördüğüm kâbusları, sakın ha hayra yorma
Yatak döşek kıvransam, yine kapımı vurma
Senli kâbuslarımla mutlu isem kime ne?

Aşk şarabından içip, dönünce bir serkeşe
İçimdeki kıvılcım, sıçradı dosta eşe
Dostlar bir tas su ile, koşarken bu ateşe
Bense bir kibrit daha, çaktı isem kime ne?

Tek bakışın eritti, içimin yağlarını
Çözdü de viran etti, dizimin bağlarını
Çözmeye uğraşırken, bu kader ağlarını
Her düğümü kördüğüm, etti isem kime ne?


YAVUZ SELİM TOPRAK