0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1469
Okunma

Kor hüzün deminde
Son teşehhüt miktarı zamanı sonrasında
Şehamet töreni arefesinde…
Son ictimaya an kala
Bakışlarında ızdırabı
Şakaklarında biriken solgun yazgısıyla…
Nice üç talimleri de sahipsiz bırakarak
En anlaşılmadan yalnızlık hafakanında
Zalimin okyanuslar içinden duyulmadan feryadı
Yetimlerin geleceği saklanmadan emin ellerde
Bir kafir tohumundan secde eden bir çınar kıyama doğmadan
Yolunun üzerinde örümcek dokuması zincirler kırılmadan
Ve ....
O giderse
Dönüp gelmezse hiçbir zaman
Sonra
Biz, susamış gönüllere ’hikmet’ suyunu içiremezsek
Biz, lisan bilmezsek
Veya anlamazlarsa
Ve susarsak gerçeğe
Yani korkarsak
Yokluğunda ölüm gösterirse otuziki tekmil dişini
Yokluğunda pusu kurarsa hayata ince kol sokaklarda
Esaretin izdüşümleri gölgelerse yazılan alınyazısının açılımını
Söyleyin
Hangi seçilip beşaretlenen
Mevlanın eliyle beslediği
Şeytanın beşiğine dokunamadığı
Ölülere cennet ruhu üfleyen
Hayat dağıtan ölüm törenlerinde
Abraşları iyileştiren
Meryem’in doğuya çekilerek yol gösterdiği
Deccalı gözetleyen/ çarmıha geren
Çan seslerini yokluğa mahkum eden
Ezan sesleriyle uyandıran
Efradının yüzünü güldüren
Rahiplerin yüzünü çeviren
Hangi betül oğlu…
Soluğuyla eritecek bu karanlıkları
Kim bayraklaşacak zulmete karşı
Kim aşka kanatacak sinemizi
Kim ayrışıp tehditleşmekten bizi kurtaracak
Bizleri göz bebeğinde saklayacak
Şimdi o giderse
Dönüp gelmezse hiçbir zaman…
15.01.2013
5.0
100% (1)