(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yemin ediyorum size.Tam dört kere üstünden geçtim ağır ağır her bir dizenin.
Modern diye, çağın şiiri diye adledilen imge boğuntulu söyleme teslim olmadan , şiir sanatını naif bir duyarlılığın , bilgiyle , birikimle, ve zengin hayal gücüyle ördüğü kozasında saklayarak dupduru nitelikli şiire imza atan saygıdeğer hocamın kaleminden yine mükemmel bir eser daha okudum.
Bir şiirin asıl anlatmak istediği anlam şairinin karnındadır der üstadlar. Aynı üstadlar " şiir paylaşıldıktan sonra okurundur" da dedikleri için bu sözden aldığım cesaretle şiirin bende uyandırdığı duygu ve düşünce yoğunluğuna değinmek isterim.
" Ne beg kalır ne hatun " isimli şiirimiz bir insanın varoluşundan yani yaşamından sonraki son evreye attığı adımı anlatmış...ÖLÜM...
Ama öylesi bir ölüm değil...sanki nasıl diyeyim benzetmedeki güzellikten hani " düğün" demiş ya sayın hocam yaşamın sona erişini düğün...olarak tasavvur etmek tamamen olgunlaşmış, tasavvufi bilgiye ulaşılmış ehil bir iradenin dingin ürünüdür ...yani ölüm, ölüm gibi değil sayın hocamın gözünde belki bir kurtuluş belki bir ne diyeyim bir evin bir odasından başka bir odasına geçiş belki...manavdan çilek falan almak gibi...öylesine sindirilmiş ki böylesine rahat benzetmelerle anlatılabiliyor. Aslında bu kadar rahat anlatılıyor olması kabullenişin yanında şairin yetkinliğinin de olmasının göstergesi bunu inkar etmek en büyük hata olur...
Şiir her zaman bize bir sevgilinin al yanağından bahsetmez, ya da özleminden, ha da sıladan ya da ağaçtan , çiçeklerden, böceklerden, buluttan, kalemden, masadan ...Şiir aynı zaman da insan için trajik olandan da bahseder...
Ölüm gerçeği....her ne kadar trajik desem de şairin, kendinden emin rahat dizelerinden anlıyorum ki ölüm ... doğal olarak beklenen, kabul edilmiş en büyük gerçek...onun kapısını çaldığı kişinin; şairin de dediği gibi ne göğsünde bebesini emziren kadın, ne de ahlak sınırlarını hiçe sayan kadın ...yani ne günahkar ne sevapkar olan fark etmez demiş...burda neden tek cins özellikle kullanılmış anlamış değilim...sayın hocamın engin anlayışına sığınarak azcık feministlik yapayım. :))
Şiirimizde sayın hocamın kullanmış olduğu kelime dağarı zengin olduğundan ve yerinde kullanımından dolayı estetik duyuşu ve anlamı güçlü bir şekilde şiirine örmüş olduğunu görmekteyiz. Duru, yalın ama benzetme ve teşbihlerdeki yarı alaysı ve özgün anlatımında bu örgüde sıkı bir şekilde yerini alarak , şiirdeki ana temaya desteği aleni bir şekilde sağlanarak baştan sona gerek anlamsal, gerek teşbihlerle birbirinden kopmayan sıkı bir sanatsal yapı inşaa edilmiş.
Yani özetle hem temasıyla, hem temasının işlenişindeki ustalığıyla yine doyulmaz bir esere imza atmış üstadım.
Böylesi nitelikli bir eserden sonra aklıma takılan bir iki beyiti paylaşmak istiyorum müsaadenizle,
" ben, ben, haritada deniz görmüş, boğulmuş dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş
Hep ben, ayna ve hayal; hep ben, pervane ve mum Ölüm ve münker-Nekir; başdönmesi, uçurum.... " N.F.K.
Rabbim hepimize ölümün de hayırlısını versin inşallah.
Sanatınız ve yön veren yüreğiniz karşısında saygıyla eğiliyorum üstadım.
her zaman olduğu gibi, güzel kalemden güzel ve naif yaklaşımlar. oturup bunca uzun yorum yapmaya değer miydi şiir, bilemiyorum amma, bildiğim bir şey var. şairin yorumları ayna mesabesinde. hatta, bazen, yaptığı yorumlar şiirin anlatmak istediğinden çok daha fazlasına havi. bu şiirdeki yorumunda olduğu gibi. sağ olsun, var olsun... kalbi selam, saygılar sunarım.
her zaman olduğu gibi, güzel kalemden güzel ve naif yaklaşımlar. oturup bunca uzun yorum yapmaya değer miydi şiir, bilemiyorum amma, bildiğim bir şey var. şairin yorumları ayna mesabesinde. hatta, bazen, yaptığı yorumlar şiirin anlatmak istediğinden çok daha fazlasına havi. bu şiirdeki yorumunda olduğu gibi. sağ olsun, var olsun... kalbi selam, saygılar sunarım.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.