10
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
1849
Okunma

Gece salınırken sokaklarda
Çatlaklara sızan her şeyi karanlık sanıyorduk
İnsanlar gecenin renginden boşaltırken caddeleri
Kaldırımların çığlıklarını sağırlara anlattırıyorduk
Eşsiz zamanlardan birinde taçsız bir bahar eşliğinde
Gülümüzün yapraklarını kanatmıştık da hani
Biri gelip alnından söz etmişti bir diğeri utancından
Cinneti paylaşamamıştık ne saçma bir zamandı…
Gece kabahatlerin üstüne odalar örerken
Açıkta yürümeyi meziyet sanıyorduk da seninle biz
Ben sana acımı “sus”uyordum sen başka acılara kusarken
Avuçların suç aletleriyle dolup taşmışken
Hala bir yerlerde sanık arıyordum düşüme
Sen ve ben ne kuvvetli yalancılardık aşka
(Utancından söz eden hala aramızdaydı ve ne saçma bir zamandı)
Gecenin rengini solduracak kadar aydınlık yokken
Tüm beyazları kirletiyorduk nasılda korkmuştuk gün ışıyacak diye
Hafızana güvenebilseydik ben silerdim her şeyi
Üç gün aşka ne çok yakışmıştı dördüncüsü sevda olacaktı
Ve sen sevdayı bir duvağa ve bir şaire emanet etmeseydin
Şimdi utancından söz eden beni bu kadar oyalamayacaktı
(Alnından söz eden cinnetimizi ağırlamıştı ve ne saçma bir zamandı)
Gece sessiz sedasız otururken yeryüzünde
Ona düşürülmüş iki cinayetin suçunu siyaha yüklüyorduk
Çatlaklara sızan kanı karanlık sanıyorduk da hani
Kendi katliamımızı bir başkasıyla bıçaklıyorduk
Ne kadar anlayışlıydı alnından söz eden ismimle hitap ederken
Ve az önce yığılmış bir ömrün üstünde tepinirken…
5.0
96% (27)
4.0
4% (1)