1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1834
Okunma

Beş gün oldu, haber almadım senden
Ses ver Hüseyin’im yaşıyor musun ?
Ufkun geniş, tanıyorum ben seni
Yoksa gece - gündüz koşuyor musun?
/
Zemheri’de gül toplarsın bilirim
Dört mevsimin güller koksun dilerim
Sazın akortluysa ben de gelirim
Semahla - deyişle coşuyor musun ?
/
Haklısın dünyanın kaymış Şâkülü
Haktan güzergâha, kurşun dökülü
Yanmayınca ocak, çıkar mı külü?
Havada bulut var, üşüyor musun?
/
Bağırırım, yankı verir dağ bana
Törensel sevdalar tuzak – ağ bana
Ayak uydurur mu bilmem çağ bana?
Zamanları sen de aşıyor musun ?
/
Gönüller harmanı kurulur bir gün
Kimi hasatta var, kimisi sürgün
Güneş ısıtmaktan, bak düştü yorgun
Yoksa dergâhında pişiyor musun ?
/
Esen yele sordum, “bilemem” dedi
Turnalar yolumu “bölemem” dedi
Yağmur; gözyaşını “silemem” dedi
Yoksa bu dünyayı boşuyor musun ?
/
Bunca soru ile, zihnim karıştı
Senin gönlün yazda, bendeki kıştı
Bağlamamız, her makamla barıştı
Artık tarihe not, düşüyor musun ?
/
Ali Rıza Malkoç
09 Ocak 2012 Samsun