Sen düşün, seçildiğinden
Seçilmeyenlerin hakkını
Üstünlük değilse eğer
Bu görev senin

O nizam koyucunun
Düşün meşiyyetini
Arazla mı uğraşmak düşer sana
Cevherden olmak pahasına
Nerede işin künhüne vukufiyet

Ey şair,
Yürüdüğün yol, yol mu?

Ey şair,
Bu küskünlük neden
Maksuda erince,
Tek bir berceste mısra yeter
Koca Ragıp uhrevi hanesinden okusun
Her nefesinde istikamet olsun da
Tutup kaldırsın zamane yıkılmışları
Gerisi zaten zait

Sen cebri değilsin ki,
Ta evleviyetten beri irade senin
Söz senin
Ey kaderiyye olmayan nakış
Sen teşhir yerinin en pahasısın
Düşün ki, matmah ı nazar olmak
Ne ahsen
Ne hasen
Görev senin

Ey söz sultanı,
Yıkılan bir neslin temsilcisi olarak
Söylenmeden kalan ne varsa vaad edilen sözler adına
Gelecek kutlu bahar adına
Sen söyle allah aşkına
Küçük bir saksıda ve toprak içinde
Yeni günlere ulaşmak için zamanımız yok bizim
Zamansız büyümeyi diliyoruz
Her şeyini yitirmiş bir neslin çocukları olarak
Ağzımızdan bir keraat vakti sinsice çalınan
Bize ait olan sözleri söylemeni istiyoruz

………………….

Metafizik medeniyetin sözcüsü
Sözünün arkasında ilahi soluğun nağmelerini yakalayan
Akkorlaşan sinelerimize beyanın sihrini taşıyan
Efsunlu söz kurgucusu,

Ateşin içindeki bizlere gagasında zemzem
Kanatlarında geleceği taşıyan...

Kökü dünün zemininde
Bugünlerin şairi...
Bundan böyle susmak asla senin hakkın değil
Yaşatmaktır sözlerinle

Fakat biz sorgulanırken sen neden sustun
Hem de bir ömür sukut makamında kaldın
Oysa sen de bizler gibi melül ve mahzundun
Senin de söyleyeceklerin vardı söyleyemediğin
Hem bizlere de öğretmediğin,

Kalbinde ve dilinde emanetler saklıydı
Sahiplerine vermediğin
Yeter değil miydi beklediğin

Şimdi

Ey şair,
Sözünün sultanı,
Devasa yüklere gönlünü dayayan gönül ehli
Bundan böyle daha paylanmak istemiyorsan...

Bil ki daha diyeceklerim vardı ama
Şimdilik sonraya kalsın

12.01.2013