5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1097
Okunma

Ilık korkularımın, ıslak yalnızlığında sevdim seni,
Buruk sancılı akşamlarda, gün doğmamaya yeminli iken..
Ben ağırlaşmış sevdamı kucaklayarak sevdim seni,
Gün yüzü görmemiş hislerin soğukluğuyla..
Neşterlenmiş duygulara inat daha bi sarıldım,
Sarmaladım senli-sensiz ürkek hayallerimi..
Sokak aralarına saklanmış utangaçlığıyla gözlerimin,
Hep bekledim ve sevdamı sana valizledim..
Küllenmiş iki kare fotoğrafta buldum ben seni,
Seçilmesi zor yüzünün ahengini sevdim..
Saçaklanmış, boyu uzun umutlarıma eş yaptım,
Güneşin hararetiyle taçlandırdım içimde seni..
Toprağa tutunmuş bir filizin masumluğu gibi,
Suya hasret kalışında, muhtaçlığında sevdim..
Gökkuşağının misafiri yedi renkte başlayıp,
Kainatın adlandırılamayan renkleri kadar sevdim seni..
El açmış bir ana yüreğindeki dua samimiyetinde,
Minik dilencinin kirli elleri beklentisinde sevdim..
Uzun yıllar sonra köhne bir mobilya dükkanından,
İki ahşap sandalye alıp, birlikte sallanacak kadar sevdim ben seni..
__
5.0
100% (5)