26
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1995
Okunma

Bıkmıyorum başlamaktan
susuz kalsa bile topraklar
yağmur bulutları çekilse gökten
yedi kat yerin altına kaçsa su
umut uzaklaştırılsa
yolcuları geç kalan
ardından hüzünle bakılan
bir gemi gibi
başlarken
yoluma dikenler taşlar koyuyorlar
yoluma sıra sıra bayraklar diziyorlar
renk renk insanlar
dilleri ayrı,insanlıkları bir
ellerimiz birleşince aynı sıcaklığımız
aklım karışıyor
neyim kimim sorguluyorum
neyi paylaşamıyoruz bu kocaman dünyada
işgal ediyoruz ülkeleri
azaldıkça kârımız
yakıtla değişiyoruz insanı.
öldürmeye mi yaratıyoruz nedenleri
çok mu seviyoruz kanlı elleri
neleri bırakıyor,ne’lere başlıyoruz
ağaçları bırakıp çöllere akıyoruz
dupduru akması varken nehirlerin
ne çok tapıyoruz paraya
karalar sürülürken alnımıza
ardından koşuyoruz
soluk soluğa kalıyoruz
kendimizi linç edip
yoklardan varlar yaratıyoruz
varlar yok aslında
bir hiçlik deresi
akmıyor içimizden
orada beyaz güller açardı
bıraksak kâr olmayan kârları
ar etsek yaşatamamaktan
dinse insanları boğmak, öldürmek
vazgeçerim bin kez başlamaktan
katında eğilmem senin
selâm durursan insan katillerine
çiğnerim tahtını ayak altında
hakkını ararım doğmamış çocukların
ırkı yokki akıtılan kanların
bilirim bütün çocuklar kardeş
ve bilirim farktır farklılığımız
ayıramam insanı sevgisiz birbirinden
insana yakışırken gülümsemek
nerde duruyoruz nerede
neye başlıyoruz, neler bitiyor
nereye gidiyor bu yol
eilimizden yitiyor iktidarımız!
7. 1. 2013 / Nazik Gülünay