1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
943
Okunma

sır ılık selam
sır ılık kelam
ve sırılsıklamı deyn aldım bugün
can terzimin iğneleri
bukalemun kayışların son durağı
kendimin şems’i
ihlasa kefe(n) bulur santimler
şişler kıvıran kimlikler
orda doğdum oralıyım
hak rızası için severdim seni
kem gözlerin hiçliğimde erirken
hiçliğim kendimin elinde kalır belki de
tubaların gamzelerini güldür bugün
kırılma kıskıvrak sığınaklarıma
uç reva bulduğun yere
münasip değilim sana belki de
kaçın ve sığının ona o zaman
bütün ihanetler gaiptir yanımda
gönlün rahat uyusun yeterki
anahtarını açtım kapıların
adımlarım kirlidir yolu şaşırırsın
yaşlıydı gözleri havva’nın
katıksızdır benim sevgilerim
de ki:
emanet vardır gerçek seslerde
düşlerde kaldı utangaçlık
zülmettim kendine
kadir kaftandır herşeye..
ben edermi bulmadan
ekmek için emek verecem bundan böyle
kim öle kim kala
’kalan sağlar bizimdir’
düşlerle örülmüş şiiri terkedercesine
şükrediyorum şimdi sellere
kırılma sil gözyaşını
hakkını helal et olsun
ihlastan öte gör hatalarımı
kınanmışlıklarımda özür borcum var bilesin
kamçısı ağır olsun
sırtım terlidir
riya kokmadan kaçayım hafiften ıslıkla..
yunus tapancı..