0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1417
Okunma

Ölümün beyaz yüzü çağırma beni.
Biliyorum sıram gelmişti
Son perdenin pırovası gibiydi
Nasılda hüzünlüydü
Kızarmış gözler,soluk dudaklar, sönuk lambalar..
Ellerim arkadan bağlı tarsus gözu yaşlı
Ardımda elinde baltalı bir cellat
Biliyorum suçluyum..
Sevmiş,öldürmüş ve delirmiştim
Bu praovaya hiç gerek yoktu..
Siverekliydim,çocuktum buyumemiştim
Tarsusta genç bir kadını sevmiştim
Ama bir törendi sanki bir saygı gösterisi
Sürüp giden bir oyun..
Hep değişsede oyuncular
Hayelperst davulcular gibi geçtim bu hayatan
Durgun derin soluklu içine kapanık
Bir çocuk kakülü gibi kısacıkmı kesilmeli bu AŞK bu yaşam...
Annem gibi uzun uzun seslenmeli
Uykusunda olmayan sevgiliye..
Ve öleceksem eğer sisler içerisinde..Seslenmeliyim celladıma.
Buz tutmuş çığlıklar semaya yerleşirken
Gecenin kanı sürülmemeli saçlarıma.
Şimdi anımsadım...
Beni bekliyordur..
Saksıdaki titreyen karanfil.
Ve kapının önunde okşanmayı bekleyen evimizin kedisi.
Gölgesi hala kalbimde hüküm süren
Öpmeye doyamadığım kadınım.
Ölürsem...ÖZLEM benide vurur..
Evin kedisinide...
O an..
İzi çıkar ayrılığımızdan arta kalan ne varsa...
Anılara sürünüyor hayeller..
Mevsimler değişiyor.
İçim daralıyor..
Böyle bir gunde nereden bilebilirdim..
Aşkın bedelinin bir ömür olacağını..
Ölümün beyaz yüzü çağırıyor.
İncecik bir kar yağıyor..
ELVEDA KARANFİLİM VE KEDİCİĞİM...
.........ÖMER BARAN.........