4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2942
Okunma

Yağmur damlaları dans ediyor penceremin pervazında,
Her damlayışında sanki suratıma vurmak istiyor yalnızlığımı.
Ve beni; bulutların arasından çıkmaya çalışan güneş gibi
Terk edilmiş çaresizliğimden çıkmaya çağırıyor.
Sevdanın koynuna iten yağmur,
Sevdadan çağırıyor beni, davetkar bir misafir gibi.
Ağırlamaya mecbur hissediyor kendini
Davete icabet etmemek huyum değildir ancak, yine de gidemiyorum.
Duruyor yağmur soluğumun hızlandığı anda,
Duyuyor yağmur yüreğimin haykırdığını,
Hissediyor yağmur üzerime yağmadan ıslandığımı,
Zamanın kum saatine dönüştüğünü biliyor yağmur.
Dans ediyor can acılarım gök gürültüsünün senfonisinde.
Duyulmayacak güçte değil ki haykırışım; o benim yüce tercümanım!
Papatyalar dayanamayıp boyun büküyor,
Beni kabullenişe iteliyor yağmur.
Dudaklarımın arasında nameler, yüreğimde kendi yamalarım
Aşk ki yanardağ, o yangın, o ateş...
Pervasızca söndürmek istiyor var gücüyle yağıyor yağmur.
Bense titrek ellerimi siper ediyorum aşkın geride kalmış küllerine.
Kendime terk edilmiş çaresizliğimden çıkmaya çağırıyor.
Zamanın kum saatine dönüştüğünü biliyor yağmur.
Beni kabullenişe iteliyor
Bense hala dans ediyorum onunla.
5.0
100% (4)