0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1463
Okunma

ey meyvesini çürüten ağaç
ey yutkunmalarıma perde olan gece
ben aşkın çilehanesinde
ilmek ilmek dokudum
sen sen diye geçen her anımı
güneşler söndü gözlerimden damlarken sen
ey gözbebeklerime çizilen desen
umudumun çatlaklarından fışkıran güzellik
ey çareyi gölge bilip peşine takıp giden
izlerini silmek için düşlerimi çalı edip ardından çeken
neden sensizliğinde beni hasretin kör duvarında
mihenk taşı ederki, beni azaltıp yalnızlığı çoğaltan zaman
tüm haykırışlarımı avulayan sihirbaz
ey çilemin içinde tomurcuklanan esrarlı naz
ey canım
hey canım
hiç bitmeyen heyacanım
gençliğimin sahibi hürmetli sultanım
işte bir kış gecesinde sana olan ahvalım
arının sıırına eremediği
dolaşsada hiç bir çiçekte göremediği
zamanın boşlukta öremediği
ne ateşsin ki sende yanmayı öğrenmiş su
bir aczin sol yanına kurulan pusu
sen deryasında kaybolan, dilinle vurduğun bu usu
al götürde aşk pazarında deli diye sat
dışımdaki yalanlardan bunalıp içime gizlenen hakikat
bak her anıma beni bulursan bende
içir o badeyi gözlerinden sarhoş et sende
ALİ RIFAT ARKU
22/12/2012
İSTANBUL
5.0
100% (1)