28
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
1670
Okunma

öyle uzak bakar sisli gözleri
kolumuza girip yürüyemez kız kulesi
kendi kendine seğirir denizde
koynumuza alıp gezdiremeyiz
sevda gibi takılmış boynumuza
boğazın kolyesi kızıl, gökyüzünden
derinlerden yükselir tarihin uğultusu
gönlümüze akseder minareler
merhabalar uçuşur galata kulesi
uzaklarda bir yerde içimden geçersin İstanbul
bilmem geçer miyim içinden insanlarla
sesini duyurmaya çıkılır meydanlara
hayatın dar boğazından çıkmak için
başka ne yapmalı sen söyle aklım
karnın deşilir de hiç çıkmaz gıkın
oysa sen yaşatansın, yaşamalısın İstanbul
göz koyar talan memurları taşına toprağına
istemezken eksilmesin, bir taşın üstünden
tarih oynamasın dursun yerinde
boyarlar, göz boyayıcılar yıkıcı gözlerle
bilmezler değerini her bir karışın
dev binalar dikerler, para para bakan gözlerle
bakmazlar ki gözlerinin buğulu bakışına
her sabah daha hızlı bırakırlar elini
yanına iner elin işçinin elindeki nazlı bir kürek gibi
yine de yansır ışığın, karanlık gözlülere!
8. 12. 2012 / Nazik Gülünay