2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
909
Okunma

kalem kırık kelimeler dökülmüyor ak kağıdın böğrüne
kanattığın yara yürekten büyük kan tükürüyorum...
bu kasaba virane şimdi
kanayan çığlıklarımı göksuya gömüyorum gözlerine mil çekip...
bozgun yemiş düşlerimi topluyorum
güz yağmurlarıyla ıslanmış çamurlu patikalarından...
karanlığa sığınıp
en acıyan yanımı tekrar tekrar kanatıyorum sen yaramı...
sanki hiç değmemiş ellerin elime
yanmamış tenin tenimde dudakların dudaklarımda
hiç yakamoz öldürmemişiz göksunun serin sularında...
burdayım işte burda
uçurum çiçeklerinin yanı başında
bu koca dağı kucaklayan göğün koynunda kanadı kırık martı...
yanlızlığımı kimsesizliğimin rengine boyadım
göksuyu bile kapkara...
artık uzanıp yıldız koparmak yok
boyadıkya yıldızlarıda bir bir matem siyahına
soğuk duvarlara usuna sinmiş gölgelerimize inat...
kapadık dün sayfasını yaşanmışlıklar hatırına
umudun rengi yarılara miras...
herşeyi bu balıkcı kasabasında bırakıyorum
terkettiğin gibi vedasız gidiyorum
sabah tünemiş yelkovana doğacak günden korkuyorum...
yağmurlar yağsın köhne kasabaya
hüzün yağsın mevsim hazan ben yandım bu kentte yansın...
üşüyorum...
soğuyor bedenim
siliniyor silüetim kentin gövdesinden
siliniyor künyem aşşağılar aşşagısı yerin defterinden...
ey koca dağ ağıt yak artık
sevgili artık deli yangınım cehennemimdir
yaktım masmavi umudu direnen sol yanımdaki acıya inat...
Hasan ODABAŞI
5.0
100% (5)