1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
850
Okunma

Aynalar, şöyle sizi karşıma koyup,
Derinden, bana derinden gelen bir sesle sorsalar,
İhtiyarlayan acı gerçeği yoğurup;
Dinmeyen, sızlayan yaralara sarsalar...
Neden böylesiniz?
Önce dostça arkadaşça,
Gülerek bakarsınız gözbebeklerime rahatça
Sonra sır perdesini aralayıp
Haykırırsınız : acamasız, pervasız, hoyratça!
Dost acı söyler; dobra dobra,
Zayıf omuzlarda hakikat ağır.
Gönül sağır, akıl kulak açsa da...."
İsyan ederdim size, böyle anlarda sessizce
Gözyaşlarım, gönül yaşlarım yanaklarımda
Ipılık akar durur, hissizce...
İner göz kapaklarım, trajik perde duyarsızlığında
Halsizce, dilsizce, mecalsizce...
S. Edip Yörükoğlu