11
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1320
Okunma
yine damızlık harflerden pastoral kelimeler ilikliyorum yıldızlara...
herkes okuyor şiir diye. deneyimli bilek güreşçileri dışında! pek anlayan olduğunu sanmıyorum... inanmıyorum, dört gözle güneşin batışını izleyenlere.
Oyuncak bebekler, topaçlar veriyorum; acaba gerçekten böyle biri var mı diyenlere!
İyiyim acabam iyiyim!..
neye yaşadığını bilmeli insan
dağılmadan şenlik susmadan makam...
deliller kararmadansa ispat
kurumuş terler de şahit sayılırsa zamana
işte ellerim!
küllerden ulaşmaksa ateşe
köklerden dallara dek bîat
iste ellerim senin!
ölüme yaşatırdım seni
arada gıcırdardı kağnı belki
ama inatçıydım vazgeçmezdim
cennet biriktirirdim avuçlarımda
bilemezdi kimse bulamaz
sen ölmek olurdun bahçemde
ben yaşamak koynunda insanca
saklardım gönül kalemin burçlarında!
ne istediğini bilmeliydi insan
idare lambalarıyla da idâme olurdu hayat
kelimeler kâfî olmasa da ruh var diye
yeterdi istesen
kalın ’U’ gibi kucaklardım ’çiçeklendiğin yerden’
bu ram beni değil
ben onu esir edebilsem
bilsen ne çok şarkı suladım dudaklarının neminden
buram buram nakaratı sen!
aşk, isnatı en zor lekeydi
çıkmazdı, çürütürdü bir kere değdiği yeri
istemler, gocundukça sitem ederdi
oysa yeterdi gök çatı
kübban olurdu çapraz kucaklara
aynı tere soyunan iki bedene
okyanus olurdu bir bardak su
yeterdi
kıymeti olursa ellerinde!
bir hâkimiyet davasıydı sevmek
davaya hâkim olmak değil!
tüm tanımlar eksiktir biraz
aşksa mevzubahis
çaresiz kalır, tıbbi öngörüler
çünkü o, kemikten iliğe nakil!..
ben âmâ olaydım , sen gözlerim
kölen olaydım ben, sen in!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (18)