8
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1240
Okunma

Sen şimdi ;<<Kurumuş dudaklarımda unutulmuş bir beste>>
Ben içinde ölü hayaller bulunan metruk bir ev.
Ve ocağında incir ağacı.
Ateşler benim içindi, yandım.
Ölümler benim içindi, öldüm.
Ne fark eder ki şimdi boyasam özgürlüğün rengine, gezdiğim kıyıları.
Değdirsem ayaklarımı tuzlu sularına Karadeniz’in.
Oysa bir çiçek bahçesi kadar sıcakken yüreğim
Çiçekler dolu bir tabut taşıyor omuzlarım
Ve siyahtır işte şiirlerim.
Simsiyah yüreğin gibi.
Damdan düşmüş gibi yüreğim.
Hep yapmak istediklerim dururken kapımda,
Yapmak zorunda kaldıklarımı ağırladım.
Her dağın tepesinden bir ferman buyruldu.
Düştü alnıma iki çizgi avuçlarından
Biri ak biri siyah.
Aklar senin, siyahlar benim.
Ah yüreğim ..
El dinledi sözümü, sen dinlemedin.
Ben senin yalancınım
Ve mutluluğun yabancısı
O yüzden umutsuz satırlar dökülür kalemimden
Sen
Sor şimdi dalgalara beni
Ara izlerimi ıslak kumlarda
Gidiyorum işte
Sol yanım sancılı
Parmaklarımın ucuna basa basa
Ne nefesimi duyarsın
Ne de ayak seslerimi
Ne bir adresim olur
Ne de bir elvedam
Giderim sessiz sedasız
Ve giderim sana susamış arzulu dudaklarım çatlamışken,
Merhamet çeşmenden bir yudum su içmeden
Gömülürüm kendi yüreğime.
Söyle hadi
Hadi söyle
Gömleğin olabilseydim göğsünü benden başka kim görebilirdi.
………………………….
………………………….
Gözyaşımda böyle alev nedendir.
Yoksa sen ağlayışımda gizli misin?
5.0
100% (13)