11
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
2884
Okunma

Tanrım
Beni bağışla
Bu gece
Ödünç alacağım tüm meleklerin
Bu gece
Dertleri süpüren çöpçüler gibiyim
Süpürmek istiyorum her şeyi
Sarhoşum
Gece sarhoş benimle
Güneş, gecenin koynunda saklı
Yıldızlar ayda tutsak
Zaman derin uykularda
Gözlerim asılı geceye
An; ölüme beş var
Bu gece
Tüm renkleri süpüreceğim
Kim bilir
Ne çok mevsimler dökülecek yerlere
Siyaha tutsak olacak güneş
‘Dünya’ ağlayacak sevdiğine
Maviyi, siyaha katacağım önce
Tüm renkle
Katran karasına dönerken ellerimde
En çok maviye acıyacak içim
Biraz da yeşile
Mikail’ in rüzgârıyla sohbet edeceğim
Bir dağ başında
Ne bileyim işte
Yıkık bir ağaç gölgesinde
Ve
Rüzgârlar yalancı
Yalanlar taşıdılar bize
Hafif hafif esiyor rüzgâr
bir ağacın altına tünüyorum
Gece hancı
Ben sarhoşum
Suskunluk ninnileri söyleniyor
yaşam, sabaha beş var
Hadi İsrafil
Üfle sür borusunu
Korkmuyorum
Kopsun kıyamet
Azrail hep yanımda
Nünker ve Nekir’e sual ezberimde benim
Tüm renkler
Yağlı urganın pençesinde
Sessizce tekmeliyorum zamanın sehpasını
Sabahı ararsa gözlerim
Zaman batırsın hançerini yüreğime
Ve ben
Son kez kanayacağım bu gece
Hadi Mikail
Güneşini sar bedenime
Yanayım
Kaç kez
Can alabilir ki Azrail
Bir kez dünyaya gelmiş olan bedenimde
Martının kanatlarına astığım sözler
Akbaba olmuş saldırıyorlar suretime
Yüreğimde sakladıklarım
Boğazıma düğümleniyor
Oysa
Hayatın lehçesi
Bir serçenin ayak izlerinde saklı
Bu karmaşa, bu düzensizlik ne
Neden yazan el gizli
Okuyan gözler görmez
Söyle
Aynı dili konuşmaz mı aşina olanlar birbirine
Tanrım
Biz aşina değilmiyiz
Hani
Şah damarından daha yakındım sana
Kendimi bulurken
Önümde sen
Sağımda
Solumda sen vardın hep
Bir ara
Herkesi çıkarayım dedim içimden
Yüreğim ağladı
Korktum kendimden
İyiler kolay gittiler
Kötüler sarıldı ciğerime
Bir bebeğin gözleri böldü geceyi
Ve geride
Anamın ağlamaklı sesi
Yazan el gizli
Okuyan el gizli
Bir biz aşinaydık güne
Bir an sussa güneş
Ve
Sarılsak birbirimize
Bu gece bakmayacağım gökyüzüne
Mikail’ in rüzgârıyla sohbet edeceğim
Ve
Rüzgârlar yalancı
Ne çok binmişiz kanatlarına
Meğer
Yalanlar taşırlarmış bize
Gecenin bekçisinde uykusuzluk
Şafak mı bekliyor yoksa gözler
Susturun
Yıldızların ıslığını
Güneşin göğsünde uyansın zaman
Evrenin diliymiş
Boş ver
Bedendeki bunca karmaşa
Ve yaşam,
Tüm koşturmalar
Bir günlük hayal oysa
Ve insan
Yaşamı basit yaşasa
Dün gece tüm yaşamları aldım avuçlarımın arasına…
Zaman sabaha dönmüştü yüzünü…
‘’Yaşamda hep yalnızdım’’ diyen biri vardı karşımda… Gözleri gözlerimde… Sesi sesimde…
Köpeğime yemek veriyor, bir yandan da sohbet ediyordum kendisiyle…
Dalda bir serçe… Bizi seyrediyordu… Yerdeki ekmek kırıntılarındaydı gözleri… Tüm telaşı bir lokma ekmek içindi işte…
Ellerimle serçeyi gösterdim… İşte yaşamın özü dedim kendisine…
İnandı mı bana… Hayır… İnansaydı konuşurdu benimle…
Sonra dedim ki… Neden insan yaşamı zor kılar ki… Bunca hırs, yükselme, makam ve mevki arayışları… Doludizgin yaşama telaşı… Atladıklarımız… Unuttuklarımız…Söyleyemediklerimiz… Ne çok insan vardı böyle…
Bir tek yaşam kalsın yeryüzünde istedim… Basit, sıradan ve öylesine…
Hangisi anlamlı… Hangisi değer yaşama bilmem…
Sade bir yaşam… Ve sessiz bir ölüm mü…
Yoksa…
Tüm çirkinlikleri… Zor ve zorluklarla gelen güzellikleri… Kendi suretimde ve renklerde süpürüp… Çok ama çok şeyi öldürmek istedim ben de…Yaşamı basit kılma adına işte…
5.0
95% (20)
4.0
5% (1)