2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1150
Okunma
Ay yırtıyordu bu gece de ;
Rahibe elbisesi giymiş fahişe gecenin karanlığı,
İçimde yılların eskitemediği isimsiz bir ayrılığın hüznü ile ;
Başlıyordum önümdeki kağıda bir şeyler karalayıp,
Ardından bir dal sigara yakmaya..
Her sessiz ve sen’siz geçen geceler gibi;
Bu gece de sen’li - ben’li ütopik düşüncelere dalıyordum ,
Beni hala sevdiğini düşünüp kendimi avutuyordum mesala ..
Sonra cenneteki hurileri kısk’Andıran o güzel yüzün ;
Bir film şeridi gibigeçiyordu gözümün önünden..
Gözlerin gelirdi aklıma ;
Bakmaya korktuğum,
Bakınca da öyle derin bakardın ki labirente düşer gibi olurdum,
Kaybolurdum içlerinde...
Her ne kadar uzak olsanda kokun geliyordu burnuma;
Annesinin kokusu burnunda tüten öksüz bir çocuk olurdum oracıkta...
Özlüyordum anlamsız gülüşlerime anlam katan gülüşlerini,
Özlüyordum beni benden alan labirent dolu gözlerini..
Özlüyordum seni..
Sen Yoksun ;
Ve ben hala ;
Özlüyorum İncecik parmaklarını,
Özlüyorum Gülüşlerni,
Özlüyorum labirent dolu gözlerını ..
Sen yoksun ;
Ve ben hala özlüyorum seni..
5.0
100% (3)