15
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1209
Okunma
Zamana sığdıramadığımız bir senle ben hayaliydi
Bir biz geçemedik köprüleri
Karşılaştık her yol sonunda karanlık zemheriyle
Çırılçıplak dağlar vardı dayandığımız
Hatırlarken vurulan ceylanları
Ürperirdi zirvelerde gezerken
Tenimiz çığlıklara bölünürdü sebepsiz
Bizi uykumuzdan uyandıracak bir çanımız yoktu
Lacivert gecelerin eflatun sabahlarında
Belkide bu yüzden gecikirdik hep umutlara
Biliyorum rüyalarımın dikensiz gülü
Fidanlar kopartılırken yüreğin çırpınırdı
Ürkek güvercin titreyişiydi bedenindeki can çekişen
Ölümlere değil ölüm nedenlerine üzülürdün hep sen..
Yaşlarını dökerken saklardın gözlerini saçlarınla
Ben senin kırılgan, ürkek yüreğini avuçlayamadığım
Nedenlere isyan ederken hıçkırıklarla dolan sinenden sökemediğim
Bağırıp söyleyemediklerim:
…. korkma , üzülme, çırpınma ..diye..
Avutamadığım için kızıyordum kendime..
Yumrukluyordum camları gözünden şeffaflar düşende
Parçalıyorum zorba yürekleri isyanlarında
Susuyordu gözlerin en çıldırasıya düşlerimi anlattıklarım da
Beni vuruyordu sensizlik korkusu,
Öldürüyordu, çekip gitmek meyili sessiz figanların da
Gelincikler simsiyah oluyordu sen fark etmeden
Susuz açıyordu dudaklarında katran menekşeler
Bu yüzden bitiyordu başlamadan düşler.
Korkuların tüketiyordu mecalimi
Aczim çoğalıyordu
Garipleşiyordu rengin
Ellerin topladığın pamuklardan bile hafifleşiyordu
saçlarımda gezerken
Ülkesizleşiyordum, bıraktırmak isterken
gerçekleşmesi için çıldırdığım hayallerimi
Zarar veriyordu bitiriyordu bizi düşlediğim mavimsi yarınlarım
Sana göre uzaktı maviler..
Oysa ben çocukların yarınlarında ikimize
Bir ömür güneşe gülümseyebileceğin uzun bir mevsim ayırmıştım..
Bahar…..
…..
AzzE