39
Yorum
31
Beğeni
0,0
Puan
3203
Okunma

Bir ezân saati..
Küçük bir el gökyüzünde
Tek bildiği Dua
“Bismillâhirrahmânirrahîm”
Görmediğine
Dokunamadığınaydı dûa’ sı.
Doğmadan gitmişti babası
Sorduğunda
Askerde denilmişti üzüntüyle.
Ağladı
Geceleri sayamazdı
Küçüktü.
Annesinin koynunda
Baba kokusunu arardı.
Duvarların nem kokusunu
Baba kokusu saydı.
Yalnızdı
Kalabalık odasında
Tek değildi aslında
Annesi ve birkaç kadın.
Değişiyordu her seferinde.
Üşüdüğü geceler
Titrediğinde ateşten
Ellerini uzatmış ona düşünde
Gülümsüyordu babası.
Büyüdü
Öğrendi evin ev olmadığını
Öğrendi babasının asker olmadığını
Sustu dünyasında
Vurdu kalbini parmaklıklara.
Şimdi
Bir Dûa daha
Yine Besmele ile başlayan.
Ölmüşlerine okunan
Okudu katili annesi olan babasına.
Buz kesildi Hayâta.
Yaşatılmayan çocukluğuna
Kaderine.
Sonra
Yine
Bir ezân saati..
Açıldı ardına dek demir kapılar
Burnuna yağmur damladı.
Derin bir nefes aldı
Küçük çiğerlerine.
Unuttu tüm geçmişini.
Ellerini kaldırdı
Başladı bir yerlerden hayata
Ve dilinde tek kutsal dûa.
“Bismillâhirrahmânirrahîm”
Döndü ardına bir kez baktı
Kaleden bozma hapishaneye.
Cennetti ...
Ve O daha çok
Özleyecekti duvarların ardındaki
Nem kokulu babasını.