1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1594
Okunma
I
Kendi düşüp de ağlamayanlardan
Bir musibetin bin nasihatten evla
Olduğuna inanmayanlardanım
Her sevincin kursakta kaldığı dönemde
Henüz Nemrut İbrahim’e kin duymazken
Yüzde noksanı su ile çevriliyken derdin
Bedensiz kıyafetler dolaşır hafsalamda
Çokça acır fenalaşırdım
Lakin yaralandıkca inadına
İnadına inadına kin adına
Yenildikçe bu yoldan dönemedikçe
Beyaz kirlendikçe ve siyahın tadı kaçtıkça
Bir ve tek acının tadı kaldı damağımda
Kendim düşüp de ağlamadığımda
II
Girişi eksik bir zamanın
Gelişmesi muğlak sonucu muallak
Karasını her saat
Beyazını ise düş/de görmekten midir bilinmez
Önüme yollar açıldı ve
Denedim yürümeyi de
Varlığının göğümde asılı kalmasını sindiremedim lakin
Ne yana dönsem kendi aksime
Ne yöne dönsem düşündüğüm aksine
Düne, güne ve bir sonra ki güne
Taşıdığım kompozisyondan mıdır yoksa
Yoksa eksi bilmem kaçın ayazında
Siyah ile şifa aramam/dan mıdır
Bir garip öksürük oluverdi yaşanılan
Grisi eksik bu resim ve bu muğlak an
Ağlamayanlardan birisi iken ben
Düştüm fakat
Tek damla kan dökmedim
Miras olan kör kalemden...
5.0
100% (1)