Ah ile zar’ımı duymadın gitti,
İçimde dert oldu ona yanarım.
Hiç bir su ateşim söndüremedi,
Damla su vermedin ona yanarım.!

...Sensiz geçen her bir an’ımı saydım,
Gözümün ferini ona harcadım.
Dilim sustu yürek ile haykırdım,
Feryadım duymadın ona yanarım..!

Yandım sevdan ile oldum muzdarip,
Aşkın ile yanıp nar gömlek giyip.
İdam sehpasına bir tekme vurup,
Canımı almadın ona yanarım..!

Artık vakitleri saymayacağım,
Takvim yaprakları yırtmayacağım.
Uzaklara dalıp bakmayacağım,
Gözlerim kör oldu ona yanarım.!

Umudumu senden hiç kesmedimki,
Bir kez olsun bir kez vazgeçmedimki.
Can demişim sana küsemedimki,
Bir haber salmadın ona yanarım..!

Verdiğimiz sözden dönmeyeceğim,
Yokluğuna boyun bükmeyeceğim.
Seni sevmekten vaz geçmeyeceğim,
Yaramı sarmadın ona yanarım..!

Yüreğim isyanda gözlerim yasta,
Gönlüm gezip durur çıkmaz sokakta.
Bu canım çürüse bir mezarlıkta,
Ruhum terketmiyor ona yanarım..!

TİRYAKİ nin gönlü durulmuyorki,
Hiç bir şey yerini doldurmuyorki.
Dünya tatsız tuzsuz çekilmiyorki,
Vuslat mahşer oldu ona yanarım..!

27 Ekim 2102
01.16
İstanbul