Sılanın yıldızları göz kırpar geceleri.
İçimizde bir yerde hüzün ağacı büyür.
Buğulanır gözlerde vuslatın heceleri.
Gurbet kokulu çayla sineyi sızı bürür.


Hasretin burgacında tütsülenir gönüller.
Naz suretli periler suya süzer nazını.
Gamın buz ikliminde boynunu büker güller.
Demlik özünde gizler dudağın niyazını.


Hüzne aşina iken burar damakları çay.
Sırçadan saraylarda oturur su perisi.
Sancılı hayallerin sinesine doğar ay.
Hüzündür gönüllerin hâl bilmez serserisi.


Türküler hep gam sağar gurbette çay içerken.
Yârin hayali iner bulutlardan naz ile.
Hayalden elif yüzlü bin bir nazla geçerken.
Sükutun dudağında hüznümüz gelir dile.


Dağlanır semaverin bağrı hasret közüyle.
Rüyamızın tabiri efsane naz ahengi.
Bir kez görmesek dahi yâri dünya gözüyle.
Bize onu getirir gurbette çayın rengi.
Ankara, 27.10.2012 İ.K