3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1677
Okunma

Ekim ayı idi 2012 yılının
Rutin böbrek kontrolü için gitmiştim...
Gençliğimden beri beni yalnız bırakmayan
Böbrek taşlarım vardı...
Üç taneden az çıkmaz
Birkaç milimi geçmezlerdi...
Bu defa iyice büyümüş
Oniki milimi bulmuştu !
Böbrekten inmiş aşağıya
Kapamış sağ üreteri
Böbrek şişmiş bir eldiven gibi...
Ameliyatla alırız dedi doktorlar
Sadece bir cümle...
Başkaca bir hüküm yoktur
Ayakta zor durdum bütün gücümle...
Filmler, ultrasonlar ve MR
Sonuç hep aynı değişmedi
"Böbrekte taş var..."
Ameliyatsız kurtulayım dedik
Birkaç kez taş kırdırmaya girdik
Taş sanki kaya parçası
Bana mısın demedi...
Eritelim ya da düşürelim dedik
Balık taşı aldık...
Sanki esrar gibi toz arar gibi
Gizli saklı balıkçılardan
Zor güç pazarlıklarla
On onbeş tane temin ettik
Havanda kırarak limon suyuna yatırdık
Üstüne zeytinyağı döktük
Melanet bir şey oldu...
Geceyarısı ve sabahları içip durduk.
Hepsi boşuboşuna bir çırpınış işte !...
Otlardan ne varsa hepsi
Meyan kökü, mısır püskülü...
Kiraz meyve sapı, altın otu
Avakado yaprağı, kırk kilit
Yetmezmiş gibi biraz da arpa...
Birer tutam koyup kaynattık demliklerde
İçip durduk geceyarısından sabaha kadar
Ömer Hayyam’dan beter olduk !...
Ama ne çare,
Sonrası ameliyat...
Açıkmış kapalıymış ne fark eder ?!
Merasim aynı merasim
Korku aynı korku...
Narkozlar bayılmalar
Sonunda giderken güle güle
Geriye dönmemekte var...
Sedyeye bayılmış uzanmışsın
Uzanıp kalkmamakta var...
Yaklaşık bir saat
Ayrılmışsın sanki dünyadan...
Kendine gelince yeniden
Hayata yeni baştan
Sıyrılıp şu başbelası taştan
Bir boşluğa girmiş gibi...
O da ne ?!...
Lazere esir düşmüş gibi
Bir tüp içinde üç parça taş...
Elimde şimdi !
Yüce Rabbim’e şükürler olsun...
Allah (c.c.) razı olsun Prof. Remzi Sağlam hocadan
Şifa dağıtan elleri çekilmesin üzerimizden
İyi ki varlar bu dünyada,
Allah (c.c.) uzun ömürler versin !
Yoksa , ne gelir elden ?!...