0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
807
Okunma

Vakitsiz ölmenin adı Aşk’sa
Beden yorgun düşer,kayıp sanma,
Viran gönül,meftun olmuşsa,
Feryad etmek çaremi bildik Aşk’a
Secde etmekle varılsa Aşk’a
Denizleri bölen bilinsede ASA,
Aşkın gücü,sahip olanda oysa
Katli vacip emri yazmış fermana,
Mührü kıran gelsin,yasaklayan Aşk’a
İniltiler korkudan eğilir,
Pür dikkat cefa,cehennemin harına.
Ketum düşen tümce zor,geç gelene oysa,
Sabır taşı imamesi pervane olur
Kimi gece küser, Ak saçlara,
Viran ölümlere alışmak kıymetsiz .
Hattat ustalığı minesinde yansıyor
Ebru-li ipek şalın rüzgarında esiyor.
Yaşanmışlığın derviş hüznü
Saklı ziyankarlığında yaşatıyor.
Buse kıvamında tebbessüm
Parmak uçları çimlere basıyor
Kınından çıkan hançerin muhbir yanı
Keskin kılıça direnmesi zordur;Aşk’a
Karanlığın açıkrenk sessizliği,
Unutulmaz filim müziği andırıyor
Meclisler betesten bahçelerinde
Gülbahar tomurcukları kokuyor.
Hicran yarası kül olsa ,
Lale kenarından tutuşuyor.
Eşkali tesbit edilen Aşk
Tutuklu kolluklar hırçınlığını sürdürüyor
Aşkın volkan sessizliği
Nar çiçekleri hucum ediyor.
Kanıma giren ,kulelerimde
Sancak dikilmiş dalgalanıyor.
Sus,nefesini dokundurma bana
Buz dağlarım erirken çatırdıyor.