0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1126
Okunma
AĞIRLIK ALTINDA
Dalga dalga gülümsemelerin
öyle derin kök salmış ki gecelerime
seçeneğim yok
olmayacak
gözlerinle buluşuyorum
güneşe kayan yıldız gibi
açık sularda öpüşüyoruz
her yerde sabah çizimleri
her şeyde pembemsi orman gücü
içkiler sıcak
kadehler bütünüyle sonbahar vurgunu
zayıf kanatlarım kanayabilir
hiç aldırmıyorum .
DAHA DA ÖTESİ
Çatılarda buluşuyorduk
gösterilerden kaçarcasına
bir boyut vardı yaşayabildiğimiz
gerçek yollar
gerçek özgürlük
ışığın
belirgin ve kutsal yumuşaklığı
tek çizgiydik
melekler korosundan farklı
etkin yıldızlar başımızda
koyu kırmızı
ne kadar da yarı tanrıydık
dışımızda çoğalırken içimizdekiler
yüreklerimiz gönderiyordu yalnızca
bilinen zamanlara aşk ayinlerini
gözler sarhoş
görünenler alev sütunları
olağan dışı mutluluk
doyumsuz tatlılıktı
şeytansız evrenlerde
kurtuluşunu kutlamak gençliğimizin
siyah düşündü
yığıldı sindiremediklerini düşünürken
her sabah
deniz diplerine akıttı zehirlerini
çırpındı
çerçeveleri değiştirdi inatçı tufanlarda
başaramadı
son diye bir şeyimiz yok
sıcak rüzgarların mimarıyız
daha çok sevmek
daha çok yaşatmak için .
KAVGA
Kent değirmenlerinde çırpınış
kimi zaman adadayım
kimi zaman gemide
dile kolay
kalem az tökezlemedi yazarken
kağıtların da canı çıktı
bir sigara yakıyorum
duman bile yorgun
ağır ağır çıkıyor
yükselmeyi unuttu belki de
eşyalar ne kadar bitkin
anıları taşımaktan
dün
sınır bölgesinde kuşatılmıştın
süzülerek geldim
dirileceğin kıyılara taşıdım seni
sıcak güneşler doldurdum kucağına
anlamadın
kabuklar sertleşirken
günlük işlerin vardı
otu, samanı yedirseler
haberin olmazdı
ardında bıraktığın
mum ışığında bir mağara mutsuzluğu
karıncaların tanıklığında
geçmiş geçmedi .
SORGULAMA
Hava berraklığında
sana doğru bakıyordum
çok geçmedi
yaklaştın
büyüdün yumuşak bir bulut gibi
ses perdelerinden girdim
ışık perdelerinde durdum
gölgen saf şiirdi
panzehirdi kokuların
demet demet heyecan
tanımsız tadı yangınların
birbirimizi çözmeye çalışıyorduk
parmaklar çıplak
kollar ateş dilimi
yükseliyorduk
derin anlamlar siniyordu ruhlarımıza
her bakış ayrı bir yaşamdı
o kar damlacıklı gecelerde
her öpüş ayrı bir yolculuk
derken
güneş sarıda
gün kırmızıda kaldı
yolunda yoruldu her şey
ne anlamı kaldı
kuru topraklarda umutla yürüdüğümüzün ?
nasıl bastıracağım
aynaların ayaklanma girişimlerini ?
beyaz yük gemilerini izlerken
oyalanma onur ödülü limanlarda
taş dağlarında kapatma gözlerini
aydınlat girdiğin her siyah geceyi
ruhuna dokunmasınlar samanyolu sömürgelerinde
ben senim
başında taşıdığın ince kitap
boyutsuz
çok sıcak
göreceksin
kıyametin başlangıcı olacak
çiçeğin çarmıha çivilenmesi .
Yazan ve paylaşan - Claudius
İzinsiz kopyalanamaz - çoğaltılamaz
Copyright
TYRANNOS Edebi Ürünler