7
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1668
Okunma

bilmezdim maşukun ahvalini
bu aşkın efsununa düşmeden önce...
ey Yusuf bakışlı sevdiceğim
bilmez misin?
seni sevmekte saklı Züleyha’ ya varmanın sırrı
maddeden geçip
manaya vakıf olmak
gözlerindeki nar-ı aşkın esrarı
sana geldim
al beni
at şu an yüreğinin en derin
en kör kuyusuna
aşukum ol
şın, mim ve sin aşkına
ey ibrin!
ey ay yüzlü sevdiceğim
ağlamaktan doldu yine gam-u peymanem
yokluğunun yediverenleri açıyorken sol cenahımda
lutfeyle bir gül(ü)ver
bahar gelsin hazan vuran dallarıma
ey gece gözlü yar
ey dil-i lisanım
ben benden geçeli
geçemedim senli düşlerden
düşmüşken bir nefes uzağına
şimdi bir derviş gibi sabrındayım yokluğunun
ve ortasındayım sana gelen yolumun
giriftar bir aşktan muzdaribim
öylesine bedbin, öylesine yorgunum
ki;
şekvaya bile yok mecalim
@))>-----
İbrin : yüzü çok parlak ve güzel olan sevgili
peymane : büyük kadeh
cenah : yan, taraf
giriftar : Tutulmuş,yakalanmış dönüşü, çıkışı olmayan
şekva : yakınma, şikayet
5.0
100% (17)