5
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2276
Okunma

Bana ne
senin ulağın olmayan kuştan
tenine değmeyen kardan
sensiz kurumuş ağaçtan
bana ne
sensiz keyfeden ulemadan
mey veren sakiden
bana ne
seni okşamayan bad-ı sabadan
Fuzuli’yi dinlesem bana ne
Geceyi bölen dolunay
seni resmedemez
yüzüne boyun eğmeyen güneşten
bana ne
pencereme Leyla gelmiş
güldürme beni bana ne
her gece meşk eyleyen
her dem elimde doğan beden
tenin ölmüş derler
cenazende bin bir alim
bana ne sensiz akan feryattan
Bağdat benimmiş
Cihan kubbem her yanda gölgem
Tanrı suretli demiş şair
içinde sen yokken
gelen ilhamdan bana ne
en büyük şair zikretmiş aşkı
fikretmiş en büyük alim gözyaşını
en büyük ateşi yakan benken
seni çizmeyen dumandan
senin günahını yakmayan ateşten
bana ne
Bana ne Yusuf’u resmeden ellerden
İsa’nın can verdiği bedenden
Yuşanın kılıncında
Karun ölmüş
bütün altınlar gömülmüş toprağa
bana ne
ben seni düşlerimde yakutlarla işlerken
Gözlerim kapalı
dilim kekeme
avucum paramparça
yürüyecek ayak yok yerinde
bir nefes girse içime
bana ne
Ey gül sevdiğimle yeşerdin
Gözyaşıma şaşarsın
koparamam seni korkak sanırsın
dikenin yok farkında mısın
sen benim aşkımın bedeninden
gözlerinden dudaklarından
peyda olmuşken
Bana ne ellerimi kanatan güllerden
5.0
100% (8)