4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2440
Okunma

Batan güneşin kızıllığıdır gidişin
ellerim seni arar, ama yoksun
senden yana yaralı bir hüzün yoklar içimi
hangi limana varsam, bir çocuk gibiyim,
el sallıyorum martılara, saçlarımı okşar ellerin
ama yoksun
hangi kıyıdan seslensem sana,
bir yanım Eylül, bir yanım Haziran olmuş
deniz mavisi derinliklerinde arıyorum
gurbet kokulu hasretini.
Sen, gel gitmelerin yağmur kırıntısı
şimdi hangi meyhanede avutayım gönlümü
kim silebilir ki içimdeki seni
kırsam mı zindanlarda hükmünü yitiren gölgemi
çekilir gibi değilsin
metrajı kısa bir film gibisin
ne zaman senden söz etsem,
teksas’lı kızılderililer gibi bakar yüzüme kaldırımlar
birden uzaklaşıyorum seni düşündükçe.
Bana karanlık, ve yorgun geceler bıraktın
gidişinle kısaldı boynum, tırpana geldim
dinmeyen fırtınalardı zemheri dudakların
ben seni niye mi sevmiştim
köpük köpük kıyılarıma vuran
ve Ege’nin dalgalarına karışan
gel gitme bu akşam yine erken
öksüz sanırım kendimi ben, sensiz içerken
şarkısıyla, sevmiştim seni.
Nuri Dağdelen
Özdere- İzmir
8/10/2012
Saat. 19.45
5.0
100% (5)