sen tarifi olmayan sevdam
yalın ayaklı bir kuş kadar ürkek kalbim
siyahın içindeki gözümün nuru
kazandırmayan inkara sebep yok
sus dinle sonsuzu kadar
ne umut var ne umutsuzluk / burada niyet hayrola

hangi ateş su da çözülmüyor / hangi su ateşte
mesele adalet
ince bir tezgah dokusu kumuşı kara
yangına körüksüz gidilir
insan sürgün
alnına çakılmış kader
varsa vakit sil yenibaştan yaz / kim ne der ?

kör kütük sarhoşluğu var hayatın
rahmeti su rahmeti yağmur rahmeti ateş
belirsiz yarına telaş içinde nas
zürriyetine inat / ceddine inat /kimi hızlı kimi yavaş

uğruna ölmek mi lazım hayatın ey hat
öksüz bırakılırsa yaşamak / yetim kalırsa hayat
kıl payı kurtulurmu insan
kıldan ince kılınçtan keskin sırat

son vaazıydı alimin giderken
elleri tutmaz gözü görmez kalkamaz
ne yaşamışları vardı yanında ne de yaşadıkları
bir mühür kaldı son resminin altında
gök titredi dağ inledi duyulmaz

belkide sustuğumuz mesafededir anlaşmak anlaşılmak
kanı haramdır insanın insana / ey hat
nereden nereye geldi hayat ?