5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1038
Okunma
Kardeşini öldürdükten sonra Kabil’in içini saran başkalarının da kendisini
öldürebileceği korkusu ile sığındığı Allah, herkese şöyle buyurmuş:
“her kim Kabil’i öldürürse, intikam yedi kat onun üzerinde olsun”
(kaynak-Vikipedi)
*
-sana bakıyorum yeryüzü...
göçmen kuşların göç, ağaçların yapraklanma mevsimiydi
belli ki uzun sürecek bir yazın, henüz ilk günleriydi.
bin yıllık çınar, bin yıllık bahçesinde hayata gülümserken
birden bir çocuk çıktı ortaya, o çınarın gölgesinden.
taşkın heyecan ve önlenemez coşkusu, tırmandırdı çocuğu
sarılarak ağacın gövdesine, alçaktaki dallara doğru.
bir hışımla kopardı tuttuğu ilk dalı, ağaç yürekten sallandı
gözünde o an anlayamadığı, karanlığın kör sancısı.
çocuk sonra bıraktı kendini yere, bir köşeye saklanmak için
ve şekil vermeye dala, amacına uysun diye hedefinin.
çakısıyla çizerken kendi yol ayrımını, farkında bile olmadan
kuşlar vurulup düşmeye hazırlanıyordu, dallarından.
ve gez-göz- arpacık doğunca, sırat gibi lastikle çatal ağzında
taşlar, kılavuzsuz kurşunlar gibi savrulup gitti ağaca.
her kırık kanat, göç konaklarına sessiz bir çığlık bırakarak
yerleşti bu tefrikanın sayfaları arasına, yaprak-yaprak.
göçmen kuşların göç, ağaçların yapraklanma mevsimiydi
belli ki uzun sürecek bir yazın, henüz ilk günleriydi.
çınar gene aynı bahçede ama kuşu yok, yapraksız ve sessiz
peki bu hangi fermanın ölümüdür, daima mevsimsiz.
-gökyüzü, sana soruyorum...
Cevat Çeştepe
5.0
100% (14)