0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
894
Okunma
dün dört serseri buluştuk Aşti’de
yooo miting için değil bu kez
biz dört nesli tükenik sosyalist
kıymetin kalçalarından dem vurmak için
hicaz perdeleri sökülmüş
sazların çaldığı bir meyhanede
yiyemediğimiz haltların yasını tutmak için
pala bıyık meyhaneci Osman’ın
tükürüğü karışmamış
dişi bir saki elinden
demlenmek içmek için toplandık
ama Osman’da duyarsa var ya
yandık ki ne yandık
haa siz Kıymeti bilmezsiniz
o değirmen taşı dilber
gençliğimizin ortak neşesi
feru fer ne demekse beklide nilüfer
Ernastoyu unutturabilen tek mücevher
Ernesto dedimde aklıma geldi
hani bu halklar kardeşti
bak olmadı şimdi konu yine değişti
oysa Kıymetin memelerindeydi mevzu
sarkık değildi demir dövenlerin yüzü gibi
dağıldı mevzu nerelere geldi
şimdi bir kadeh daha içersek
orağı çekiçi sokacağız bir yerimize
Oysa adı üstünde felekten bir gece çalmaya geldik
Feleğin çarkının kırıklığından bize ne
daha ikinci kadehte ağlamaya başladık
Osman gibi kokmuyor bu meyhane
şimdi siz Osman’ıda bilmezsiniz
adamda diş miş yok sadece etten yapılmış bir çene
ama beleş olunca meze nasıl götürüyor hergele
o da eylül mağduru sallamıyorsa eğer
dişlerini bir yüzbaşı sökmüş
kolye yapacakmış eşine
o gün bu gündür tükürüyor kadehinin içine
hadi gel kendine sil göz yaşını bu yaş aştı kırkını
dik tut başını sanki hiç görmemiş gibisin
faili mechul aşkların mezar taşını
gözüme çok acıklı bakma
ne oldu senin o dalga diye sorma
ömrümün çivisi çıkmış bütün sitemlerini başıma yıktın
oysa ben bu gece yalandanda olsa onu anmayacaktım
hani bir tonda içirseydiniz ağlamayacaktım
şimdi ben size nasıl yalan söylerim unuttum diye
her gece ama her gece o ürkek gözleri yüreğimin içinde
ulan ben o kappeyi hala seviyorum be