Selam iki gözüm
Nur yüzlüm.
Yalnızlığın koyu gecesinde
Doğmamış umutların berraklığında
Işık ışık hayallerle selam...
Şimdi zamanı yargılıyorum
Hücremin sonsuz sessizliğinde..
İçeride taş duvarların soluması
Dışarıda gardiyan Bekir
Ve en ortalık yerde ben.
Düşüncelerimin en can alıcı yerinde
Sen varsın
Gel deyişin
Gülüşün
Uzanan ellerin ve..
Karanlıkların ardında ışık ışık duaların..
..............
Zamanı yargılıyorum hücremde
İçeride ben
Dışarıda gardiyan Bekir
Ve en sonda onbaşı Yusuf...
Bir garip üçlü olmuşuz,
Benle Bekir aramızda demirler
Bekir’le Yusuf arasında beton duvar
Suçlu ben
Suçsuz Yusuf
Ve bir garip Bekir.
............
Bütün kahrediciliğinde
Zamanın duracağı anı kolluyorum.
Küçücük penceremde bir dilim ay
Varlığın hikmetini yorumluyorum
Nefes nefese taş duvarlar
Nefes nefese demirden ranzam
Bir sevdalı yürek içimde.
Haykırsam
Yıkılacak duvarlar biliyorum...
Haykırsam
Çökecek bir yerlerde dar ağaçları..
Sen geliyorsun aklıma
Sevdalı mektupların geliyor
Uzak olmayan mutlu günleri düşleyip
Susuyorum...
........................
‘Bayramda açık görüş var
Öpsün çocuklar ellerinden
Öpsünler açık alınlı
Cefa hamalı babalarından diyorsun
Sildim şimdi takvimlerden
Bayramların aydınlık olmayan sabahlarını.
Hayalleriyle avunduğum
Türküler söylenmeden
Yazılmayacak bayramlar yeniden...
....................
Bu bayram
Bekir ve ben
Ben ve Yusuf
Türküleri kurban edeceğiz.


Mehmet TAŞ
Elbistan