13
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
2223
Okunma

Ben bir fakir Bayburt’tum
Uzattım ellerimi tutarsın diye
Düşünmedim
Hesap etmedim çıkarcılığı
Çirkin emellerin lanetlerinde kullanmadım
Dağlanan yüreğin hesapsızlığı yaşandı
Evin dört bir yanı
Esen rüzgârın da kokum kaldı
Sen benim her şeyim diyen sesin kaldı
Benden sana yaşanmışlar yadigâr kaldı
Hangi mevsimde hata ettik
Hangi mevsimde yaşadık
Hangi zamanda kapıyı araladık
İnan ki ben unuttum
Yosmanın gönlünde yüreğimi büyüttüm
Duvarların renginde çiçekleri kuruttum
Güneşin sıcaklığını yeni ışığa vurdurttum
Bil ki gözlerim hep gülümseyecek
Çerçevesiz resimlerim seni izleyecek
Yüreğimdeki erdem derin yerinde
Sıcak çok sıcak
Yanan içim bir bardak buzlu su da serinleyecek
Tül perdenin arkasına saklamışın gizemi
Elbet sende bulursun bir gün seni ezeni
Gülüşüne saklamışsın ihanet bezeni
Üşümez yüreğin girenler vardır
Lanet yağdırmıyorum dalgın bakışına düşen hardır
Sen
Her tene sarılırken ağlayan beyaz kardır
Neden, neden diye sormam
Güneş
Demirci örsünde damlayı ağlatıyor
Şerefi namusu sızlatıp kanatıyor
Kirletip gözyaşında baktırmadım hırkana
Ben ana doluyum
Benzemem İstanbul’da saklanan tarhana
Bu anlatılan yalan değil gerçektir
Okuyan sana bana ne diyecektir.
“Benden başka yüreğe gidiyorsun”
Pencerende göründü tül, söğüt altında güneş yavrusu, deniz gibi dalga dolu içi
Seni ağlatıp giden değilim. Güzergâhta durak yolcusu, hangi trene binersin bilmem
OSMAN TÜRKASLAN
ZERREM