35
Yorum
35
Beğeni
0,0
Puan
1580
Okunma

’kal biraz daha
kal benim için’ dediğin sözler var ya
kıvamı tutmuş yoğurt gibi
oturmuş yüreğime
gidemedim işte...
--------------------
şimdi nereye baksam sen varsın
nereye otursam yanıbaşıma çömelleniyor nefesin benden önce
yönü mü...önemli değil
olanca ağırlığında ya
aleni dağılmışlığımı resmeder gülümseyişindeki çizgiler
nereden geldiğini bilmesem de
kokun düşüyor burun kanatlarımın üstüne
hani ilk sözlerini unuttum desem yalan
yalan... toplayıp senden kalanları
sana postalayabilmek
hala aynı nakaratın üstüne düşer dünya; yüzüstü
’evvelim sensin ahirim sen ’
bir kez elim varsa... çevirsem tersine
acı çökmüş, kavga dövüş hengame. ey benim yüreğim!
söylenmemiş kaç sözcük daha var
durak aralarında
nasılsa ’alıştı’ dediğin çığlığıma
kaç yorgunluk nefes hapsedeceksin
ya da, esirgediğin kaç merhaba
köşebaşlarında gizlenip sükûtuna pusmuş
yerle gök arası elimde asılı kaldı dalgınlığım
uzakları çeker alır beriye göz ucumla anlaştığından beri
oysa ki,
kulaklarımdaki çınlamadan aşamadım karşı yaylayı
telaşlı isyanım kendi ninnisiyle oyalıyormuş meğer
meğer bütün sesler eziyet yarışındaymış
durun, durun hele... bitmedi ’yurttan sesler’
’gökyüzünde bölük bölük turnalar,
dost eline uğrar m’ola yolunuz’
bugünlerde
utanmazlık doruğunda gezinir avare günahlar
öperek tabanımı
oysa yüzüne hiç vurmadım, inan bana...
var mısın
süzülürken ardımızda reddedilen akşamlar
usulca dokun ölüm öpmeden yüzünü;
ürpersin adanmışlığım
’kal biraz daha
kal benim için’...
Nezahat_yıldız_kaya