geleceksin diye
asırlık özlemlerimi çıkardım
naftalin kokulu sandıklardan

yüzlerine gülüş gözlerine sevinç
iliştirip bekledim yollarını...

avuçlarımda
İstanbul cadde sokak seviniyor

özleminle dolu yüreğimden
Beykozlu bir deli poyraz geçiyor

adını heceleyip andıkça
mart çığlığında sevinç yükseliyor
Haliç’ten Piyer Loti sırtlarına...

hadi gel
nefesim soluğunda nefes nefese boğulmayı
kasaba bu kara derili deniz senle gülmeyi çok özledi

gel...

akşamlar kokunu
duvarların soğuk yüzü senli çıldırasıya sevişleri

dudaklarım
ağız dolusu öpüşlerinle talan olsun
sarılsın sevişlerin gecenin çıplak tenine yansın

bırak günahsa günah
dudaklarımdaki özlem dudaklarında
ölürse düş vakti sevinçten kıvranarak ölsün...

gel kasaba sen koksun buram buram
gel ki düşlerim yine serseri öpüşlerim küstah
sevişlerim arsız olsun...

kimliksiz sevinçleri düşerim şehrin silüetinden
göksuyu yakarım yeniden ay düşürürüm gerisi yakamozların işi...

saçının kokusuna belenmiş bir gece
kanter içinde kalmış pervasız bir yığın seviş ve sen ....


Hasan ODABAŞI