20
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1927
Okunma

Genel bir irdelemedir, belirli bir kişi veya kişilere yönelik değildir.
Duydum ki bilmediğin tarihten ahkâm kesip
Yurda ülküsüzlükle dalarmışsın; essah mı?
Kafanda kırk tilkiye yer bulurken münasip
Ruhunu düş dağına salarmışsın; essah mı?
Tefrikalar türlüdür hem sözlü, hem yazılı
İlkesiz dolaşanlar katillerdir, azılı...
Sen neden şu bünyeye ekersin domuz kılı
Yalanları diline dolarmışsın; essah mı?
Ne vakit dâhil oldun ne vakit dedin; varım
Neyi amaçlıyorsan, bilir, seni kovarım
O yüzden anlattığın lafa sağır duvarım
El kapısında kemik yalarmışsın; essah mı?
İnsan aldatmak hoş mu? Ey vicdansız, imansız
Genel manzaran kötü; ateş yanmaz dumansız
Olmaz işle uğraşır, dolaşırsın zamansız
Pirinç tarlalarını(!) sularmışsın; essah mı?
Taşlı yolda seğirttin, eskittin her dem nalı
Gezdin birçok mekânı; gerçeği ve sanalı
Ne de çok kullanırdın su akmayan kanalı
Yüzünü renkten renge bularmışsın; essah mı?
Haramdan akan süte doymadın küçümendin
Bazen bozuk pusula, bazen kırık dümendin
Ufkumuzu kapatan kapkara bir sumendin
Ağa ve paşalara yularmışsın; essah mı?
Soyu asil olanın yüreği kir tutar mı
Acaba aklı olan palavranı yutar mı
Elinde tıngırdayan bu defa yoksa tar mı
Bilmediğin makamdan çalarmışsın; essah mı?
Altın olamasa da söz bazen gümüş olur
Sükûneti sağlayan hep şefkatli döş olur
Dayanağı olmayan konuşmalar düş olur
Doğruları yalana ularmışsın; essah mı?
Omzun yanda gezersin pek havalı, kamalı
Duydum aslında sensin el âlemin hamalı
Azcık çaba gösterip, düzeltmezsin âmâlı
Abdest almadan namaz kılarmışsın; essah mı?
Güneri Yıldız (Elazığ, 13.09.2012)
.
5.0
100% (20)