sabahları al acele uyanıp
üç tepeye gittiğimi unuttum
çok zaman kaybolup yol bulamayıp
saatlerce yittiğimi unuttum

atilla’da maç yapmaya başlardık
kavga çıkar,tüm devreyi tuşlardık
köroğlunun inekleri taşlardık
harmanlarda yattığımı unuttum

ardıma toplardım kalabalığı
kavgalarda alır idim soluğu
delibaşta yüzen alabalığı
tuzak kurup tuttuğumu unuttum

emre ile duvarlardan hoplayıp
dadyum ile daldan dala zıplayıp
çerçi bekir ile şişe toplayıp
seyfi gile sattığımı unuttum

kızdırırdım kovandaki arıyı
toni ile hır ederdim sarıyı
arapların ikibinlik sürüyü
çoban durup güttüğümü unuttum

çay demleyip çibilginin közünden
bilyeler yapardım torna gözünden
çınarların küçük kızı yüzünden
yanıp yanıp tüttüğümü unuttum

yangın çıkarırdım sarı samanda
oturur kalırdım kara dumanda
bu aralar yaşadığım zamanda
ne çok günah ettiğimi unuttum

zaman beni av eyledi avcıya
zurnalar üflletti çok halaycıya
kurban gidip bir acemi savcıya
mahpuslarda yattığımı unuttum