5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
2176
Okunma

Kehribar renkli insanlık ağacının
dingin ve narin toprağı kıskanıp
ateşten sersemlemiş çiçekler açan
guruba, avucunda kül rengi lekeleri
savurduğu kolsuz bacaksız vatandı.
Eteklerinde baharı öldürdüler.
İçinde hesapsız heyecanların kızıştığı
saflıktan, ağızda mahmur bir tat bırakan
özgürlüğe yapılan yolculukta, ağırlaşan
nazarların yorgun bakışlara dönüşüp
sevinç çığlıklarına düştüğü zamanlardı.
Emek emen sülükler gülüştüler.
Sonbahar ılımı kızgın, batı ufkuna
dünden kalma kıyamet midir
kocaman gülüşlü kalabalık çocuk sesleri
yağmur, safir bulutta zümrüt olsa
yanan Eylül’ün kemikleri sızlar.
Topal ayaklı akıllar yüzsüzleştiler.
Eyvallah…
Habibe Ağaçdelen
5.0
100% (10)