İnsana isnatla, asıl basiret,
Fark ile farkları görebilmektir,
Bu kavram içinde, gerçek fazilet,
Farkları cem edip örebilmektir.

İlk baştan alâka kurup gayetle,
Akılla fikirle, ilmi gayretle,
Enginden yüzeye ulvi hayretle,
Evreni önüne, serebilmektir.

Can yorduna kurup, ilahi radar,
Gönül merceğine yaparak ayar,
Atomdan başlayıp, sonsuza kadar,
Eşyanın özüne erebilmektir.

Bakmak ta görmek, te doğru isabet,
Cümle azalara verir hidayet,
Çokluk bahsinde ki, şirk-e nihayet,
Vahdet perdesini, germek demektir.

Aşkın acısına, lezzetle doyup,
Abayı hırkayı sırtından soyup,
Cümle varlığını bir yana koyup,
Yokluk kapısından girebilmektir.

Haramı bilip de, helal yemeyip,
Hakkın varlığına benim demeyip,
Gözün gördüğünü, özde deneyip,
Canını Allah’a verebilmektir.

Eğer Muhammed’se, kılavuz yol da,
Selamet kuşatır, sağda ve solda,
Yaralım; basiret, öl de ve ol da,
Hakikat sırrın derebilmektir.

11.09.2012...Mustafa Yaralı