33
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1768
Okunma
Yine duman sardı karşı dağları
Ha yağdı yağacak dolu mu desem
Tarumar olurken gönül bağları
Kapanmış muhabbet yolu mu desem
Dağlar ne tipiler boranlar saklar
Acının izini seneler paklar
Saçlarıma bir bir düşünce aklar
Tutmayan ayağı kolu mu desem
Güz gelir dağların yaklaşır sonu
Sert esen rüzgara çevrilir önü
Haniydi gençliğim nerdeydi yönü
Şaşırmışım sağı solu mu desem
Gözümün feri yok bakarım şaşı
Ağlasam nafile kurumuş yaşı
Bir sürpriz yap ara bu hafta başı
Yok pazartesi mi salı mı desem
Dağlar iklimini kışa sözledi
Geleceksin diye heran gözledi
Evimde eşyalar seni özledi
Camda perdeyi mi tülü mü desem
Telefonum çalsa değilsin soran
Zaten hiç olmadın hasreti saran
Eskimiş masamın üstünde duran
Saksıda kurumuş gülü mü desem
Beyaza boyadım gücüm yetmedi
Dünyamdan bir ömür siyah gitmedi
Renklerle hesabım daha bitmedi
Sarıyı pembeyi alı mı desem
Yine dağlar hazan yüreğim hazan
Çok şükür böylece yazmıştır yazan
Sela okur hoca duyarım bazen
Bilmem yaşıyor mu ölü mü desem
Unutmak isterken hep inadıma
Son noktayı koyup düşer yadıma
İmzamı atarak artık adıma
Allahın bir şaşkın kulu mu desem
Ayşe Kadıoğlu Yıldız
9-9-2012
5.0
100% (23)