10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1367
Okunma
Beyaz bir ev girdi düşüme
Önünde yasemin çiçekleri
Öyle hayallere sürgün
biraz da yorgun
Belli belirsiz bir siluet
Pek aşina geldi
Upuzun zifiri saçlar
Hani o kış aylarında
Yanak yanağa
Atkı yaptığım boynuma
Bağrımı ısıtsın diye
Alırdım koynuma…
Koklayıverdim içime çektim
Teninin süt kokan yağmurlarında
Birdenbire bir üşüme hali
Uyandım!..
Yağmur damlacıklarının
Kaldırımlara düşüşü gibi
Düştüm aşkın yol ayrımlarına
Garip bir seyahat benimkisi
Yıllar argını…
Ellerimden tutuyor biri
Kalk! Kâbus görüyorsun!
Ne kâbusu? Vuslata eriyorum!
Ne kâbusu? Hülya’ya varıyorum!
Uyku hepimizi yutmuş
Evlat torun unutmuş
Yalnız ve kırgın teyzem
Çocuklar keyfinde âlemin
Küçücük ayrıntı dedikleri
Sevmeyle sevilmeyi unutmuş…
Milenyumu aşmış
Üzgün bütün güzeller
Gönüllerde gazeller
Gözlerde yaşlı hüzünler
Niye öyle bakar ki gözlerime
Kenetlenmiş gibi
Belli ki var bir derdi
Ya dersleri!
Ya eş, dost!
Ya da sevgilisi!..
İhanet etmiş birisi…
Hidayet DAL/Can Sokağı Lambaları