0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1663
Okunma

/Boşunalık duygusuyla, vurdumduymazlığı ve hukuki demogojiyi adalet sandık!
’Yargı diyalektiği önyargısız ve koşullanmasız’ bir hükme ulaşamamış
ve sistematik yasalar sakat doğmuşlardır.
Yasalar insanın, dünü, bu günü ve yarınlarını yaralamıştır!..
kuvvetlinin, kuvvetsizi acımasızca yok ettiği, bu adalet bunalımında;
herkesin hakkı tehdit edilmektedir. Bu yüzden sadece yaralarımız bağımsızdır!../
- Birdal ERDOĞMUŞ -
Günlerin dağıtıp, eksilten tahribatında;
yalnızlıklar böyle saklı büyürken
’çığlığın yankı tutmayan sesinde’
bırak, işgalciler söylesin özgürlüğün türküsünü
/ Hükümlü kanatlarında suçlu bir güvercinin-
özgürlük türküsü söylemek ne kadar yanlışsa;
işte o kadar yanlıştır, yorgun bir işçinin göz kapaklarında dinlenmek../
Eski bir yokuşu tırmanmaktır hayat
ayaklarınızın hükmettiği yollarda
kan sızar gülüşlerinizden
çünkü tutmazsınız sevginin ellerinden
Siz vahşete alçak sesli
sesinizi gürleştiren suskunlukta
sevginin göçebe iklimlerinde, kangren sevinçleriniz
aynalarda paramparça suretiniz!..
Asi bir sonbahar gizlidir üzgün bir ağaçta
ve vahşi bir rüzgar ...
kendini saklayan uçurumların belleğinde gizlidir yitik hayatlar...
Ağlayan bir şiirde gizlenir şairin gözyaşları
düşün ki, kaç nehir gizlenir bir denizde
bir utançta gizlidir, bir geceye ışıyan pişmanlık...
bilgi acıda gizlidir
ve bilmekle başlar hisli ve tekil bir yalnızlık
derdinde gizlidir derman
bir ipte kaç intihar; bir namluda kaç ölüm gizlidir!
Bir fahişenin paslı efkarına düşer akşam
kim bilir, yaslı bir şiire kaç umut...
(Birdal ERDOĞMUŞ)
5.0
100% (3)