10
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1213
Okunma

“Ve böylece, bin dereden su getirdi İstanbul’dan gelen zevat.
Sivas, mandayı kabul etmedi fakat,
«Hey gidi deli gönlüm,»
dedi,
«Akıllı, umutlu, sabırlı deli gönlüm,
ya İSTİKLÂL, ya ölüm!»
dedi.”
NAZIM HİKMET---Kurtuluş Savaşı Destanından...
Bu gün 4 Eylül
Eee..Ne mi Olmuş?
Ne de çabuk unuttunuz 4 Eylül 1919 u.
Durun hatırlatayım.
Mandacılar vardı hani
Onlara mandayı kabul etmiyoruz denmişti.
Hay Allah iyiliğinizi versin.
Bu manda bizim koca camış değil.
Sığırdan bahsetmiyorum.
İthal anguslar mı?
Dellendirmeyin beni.
O kadar da unutmuş olamazsınız
Yok yok..Vaz geçtim.
Anlamayacaksınız nasılsa.
Sivasta,
Sadece otuz sekiz kişi ile çıkılan bir yolun
Bir büyük kurtuluşa nasıl vardığını.
Anlamayacaksınız bir Tıbbiyeli’nin.
’’Paşam biz manda ve himayeyi istemiyoruz.
Buraya bunun için gelmedik.
Her kim Manda istiyorsa biz buna karşıyız.
Hatta bu siz olsanız bile...’ ’ sözlerini.
Altın saçlı , mavi gözlü adamın.
İşte Türk genci budur diyerek.
Onu alnından öpmesini.
Ve anlamayacaksınız belli.
Sonrasında alınan
’’Manda ve Himaye kabul olunamaz’’ kararının önemini.
Anlayabilseydiniz eğer
Daha dün
Bu toprağın bağrına verdiğimiz
On tane kınalı kuzunun ardından.
Hâla manda gibi
İşkembenizi doldurmanın derdinde olmaz
İthal sığırlar gibi trenlere bakıp durmazdınız.
5.0
100% (7)