Şükrediyorum
Zikrediyorum
Senki yaratansın muhakkak
Delile inkâr ne mümkün
Her yaratılmış tüm hakikatler
Seni zikrederken
Görmemek ne mümkün
Görüyor zikrediyorum
Görüyor fikrediyorum

Öyle bir kudret
Öyle bir haşmet
Öyle bir azamet
Şehadet ederim
Ne bir eş, ne bir ortak
Bir ve tek

Yarattığı güneş, su hava
Kaynak aynı
Yarattığı atmosfer, tabaka
Haşa ki, sümme haşa
“O”ndan başkasının saltanatı mı
Tüm bu aynı kaynak
Farklı farklı oluşan
Gerek bitki,
Gerek hayvan,
Gerek haşerat…

Kimi yeşil, kimi mor
Kimi tatlı, kimi acı oluyor
Kimi uzun, kimi kısa
Hele bak bakalım
Hiçbir yaprak
Engel mi
Ne alttaki
Ne üstteki
Diğer yaprağa
Örtmüyor hiçbirinin üstünü
Çıkıyor kardeşçe nispet
Güneşten eşit payca
Her biri ayrı tarafa
Hey gidi profesörler,
Benim diyen salt beyinsizler
Kalbi zikirsizler
Hadi yapanı bulsanıza
Beyin nerde
Bitkide
Toprakta
Suda
Işıkta
Yaptıranı görse
Duysa
Anlasanıza
Çokmu ağır geliyor
Yaptıklarınıza, taptıklarınıza

Deli diyorlarmış gönül
Varsın desinler sana
Dokunabilirler mi sanki sevdana
Deli olmayan veli olamazmış
Ölmek var
Dönmek yok
Bu uğurda

Ölmek mi
Ah be
Yaşadık
Gelirse ölüm
Ayaklarım bu yolda
Ben bu yoldayken fark etmez
Yeterki gelsin hayırlısıyla
Başında, sonunda, ortasında
Sağında, solunda,
Ortasında, kıyısında
Yeterki gelsin
Şehadet bana
Yeterki rotam şaşmasın
Ölünmez mi
Bu yolda, bu uğurda

Ey zaman
Dur dinle
Kendini tüketme
Bu yolda dur
Beni tüket
Beni harca
Harca ki
Olgunlaşabileyim
Dünyalık at gözlüğünü çıkarıp
Huzuru mahşer gözlüğünü takabileyim
Dünyaya kazık çakma değil
Ahirette
Bir kamçı yer kapma yarışına girebileyim
Şerde değil
Hayırda koşabileyim
Ancak budur benim, senin kurtuluşun
Geçerli kredim
Yanmaz biletim
Sermeyem, birikmişim…