2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1460
Okunma

balıkcı kasabasının is kokan akşamlarında
gözümden süzülen buz kesmiş damlaların gölgesine
hasretler devşirip biriktirdiğim özlemlere
soğuk duvarlardaki gölgelere sinmiş kokuna tutundum...
kasabanın
sen kokan sokaklarını ıslatan yağmurun sesine
fersiz sokak lambalarının cılız ışığına...
o mağrur dağın
yamacında al gelincik kıyamında
bahara koşan papatyaların masumiyetine ...
kumsalı yalayan köpük köpük dalgalara
mavi vuslatın ufka attığı çentiğe
çingene tezgahında beyaz gül goncasına
şarap kokan köhne kuytularda ahlara tutundum..
ayın arka yüzünde saklı mehtaba
kayan her yıldızın ardından tutuğum dileklere
bu kara derili denizin hırçın dalgalarına
göksuda yıkanan yakamoz sakininin gailesiz oynaşına
eski baharlarda kalan leylak kokusuna
seherlerde çimenlere düşen şebnemlere zerre zerre
tutundum...
o büyük yangın artığı kalan
bir avuç külüme
ardından bakakaldığım
el ele sevdalıların yüzündeki o masum gülüşe
şarkıların hüzzam tınısına
senden kalan hatıraların hatırına tutundum
eşkiya eli değmiş talan olmuş
üç otuza haraç mezat satılmış düşlerime
avuçlarıma saklanmış eski sıcağına
eflatun uykusuzluklarıma sürülmüş kızıl tütsülere tutundum...
Hasan ODABAŞI
5.0
100% (3)