9
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1255
Okunma
Oysa;
Aşk bekliyordum çok uzaklardan.
Toprağın yağmura susamışlığı gibi,
Bulutların yönünde koşuyordu gözlerim.
(ben aydın’a-sen, işine kaydına gitmişken)
Hangi dağıma düşecek kokun özlem(in)?
İpe dizip kuruttuğum hasretin!
Neydi?
Neyin kavgasıydı çürüttüğümüz yıllar?
Kimin evi çıkmaz sokaklarda konuşlandı ?
-Ayırdı trafik levhaları
Ben daha sarı’da beklerken
Yeşil ışık çaldı umutları.
Ve ben,
Aynı yeşil ışık altında
Yıllar sonra,
Yine;
Yeniden bekler buldum kendimi?
Ah sevgili!
Sabırsızlığın gonk zamanında heyecanım.
Kalbimde koşum atı yarışıyor, dizlerimin titreyişinde
Telaşlı ve alımlı edalarım,
Boy aynasında şöyle saçlarımı tarayışlarım.
….Ya beğenmezse yıllar sonra gelişinde
Hat safhasındayken özlemim,
Bir de;
Saçlarımda aklar yüreğimde ki kırıklar olmasa;
Güzelim aslında…
Güneş
Akşama bilet keserken;
O
Ayrıldığımız son istasyonda!
İçim geçmiş, dalarken uzaklarına...
Derken;
...Bir el değdi sevgini sırtladığım omuzlarıma
İşte o an!
Sen,
Gülerek bakarken gözlerime,
Bir yabancı sarıldı sanki boynuma!
Yine mavi gömleğini giymiş,
Sevdiğim kokuları sürmüştün.
Beyaz gülleri de unutmamış!
Masaya iki mum da yakmıştın.
Kuytu bir köşede her şey tamamdı masa da.
Lakin sevgili!
Kaşıkla çatal gibi ay/kırık
Sen bir uçta ben bir uçta
Yıllar geçmişti nasıl da arada ? (!)
Neyse:
Hep yaşa(n)mamışlıklarda takılı kalmıştı
İleriye attığımız adımlarımız.
Bir adım geçmişe dalan gözlerimiz
O “arım balım peteğim” çalan içli şarkılarda
Asil duran yıllanmış çınar altında
Galiba!
Gömülü kaldı sevgimiz.
5.0
100% (4)